Son dönemin en çok konuşulan kaybolma vakalarından biri, ünlü mimar Ece Gürel'in Belgrad Ormanı'nda bulunmasıyla trajik bir sona erdi. Ailesi ve yakınları tarafından 4 gündür aranan Gürel, her türlü umutla beklenen bir umut ışığı olarak yeniden gündeme geldi. Ancak, ne yazık ki, kurtarıcı ekiplerin yoğun çabaları sonuç vermedi ve Gürel, hastanede hayatını kaybetti. Bu gelişme, hem ailesini hem de mimarlık camiasını derinden sarstı. Ece Gürel, sadece kariyeriyle değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de tanınıyordu.
28 Eylül'de kaybolan Ece Gürel’in, Belgrad Ormanı bölgesinde doğa yürüyüşü yaptığı sırada kaybolduğu bildirildi. Ailesi, ilk olarak onun gecikmesine kaygılandı. Ancak, günler geçtikçe endişeleri daha da büyüdü ve resmi makamlara başvurarak yardım istediler. Ece Gürel'in kaybolduğunun duyulmasının ardından, güvenlik güçleri ve gönüllü ekipler geniş çaplı bir arama çalışmasına başladı. Ormanlık alanda gerçekleştirilen taramalarda, Ece'nin izlerine ulaşamamak büyük bir üzüntü yarattı. Ancak 2 Ekim tarihinde yapılmış olan arama çalışmaları sırasında, Gürel’in yaralı olarak bulunduğu bilgisi geldi. Ne yazık ki, ilk müdahale sonrası hastaneye kaldırılan Ece Gürel, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Ece Gürel, 1980 yılında İstanbul'da doğdu ve genç yaşta mimarlık alanında kendine önemli bir yer edindi. Türkiye’de gerçekleştirdiği modern mimari projelerle tanınan Gürel, birçok ödül kazanmış ve büyük bir hayran kitlesine ulaşmıştı. Başarılı kariyerinin yanısıra, sosyal sorumluluk projeleri ile de adından söz ettiren Gürel, özellikle genç mimar adaylarına destek olmayı kendine görev edinmişti. Ailesiyle olan ilişkisi, Gürel’in hayatındaki en kıymetli şeydi. Aile bireyleri, onun kaybolduğu süre zarfında kendilerine gelen destek mesajlarının kendilerine güç verdiğini belirtirken, Ece'nin toplumda yaratmış olduğu etkinin bir kez daha görüldüğünü vurguladı.
Bu olay, kaybolma vakalarının ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle doğa yürüyüşü ve açık alan aktiviteleri, hangi yaş grubunda olursa olsun, her bireyin dikkatli olması gereken durumlar arasında yer alıyor. Uzmanlar, doğa yürüyüşlerine çıkmadan önce iyi bir plan yapmak, gerekli malzemeleri doğru bir şekilde hazırlamak ve yalnız başına yürümemek konusunda uyarılarda bulunuyor. Ece Gürel’in trajik ölümü, bu konularda daha fazla farkındalık yaratması umuduyla, tüm yürüyüş severler için bir ders niteliği taşıyor.
Sonuç olarak, Ece Gürel’in kaybı, mimarlık camiası ve sevdikleri için çok büyük bir kayıp oldu. Ece’nin mirası, yarattığı projelerle ve hayatına dokunduğu insanlarla yaşatılacak. Onun hikayesi, yalnızca bir kaybolma vakası olarak değil, aynı zamanda bir yaşamın ne denli değerli olduğunu hatırlatacak bir anı olarak kalacak. Bu nedenle, Ece Gürel’in anısını yaşatmak adına, sevdikleri artık bir eylem planı oluşturma kararı aldı; onun adını taşıyan bir vakıf kurarak, genç mimar adaylarına destek sağlamayı ve sosyal sorumluluk projelerini yürütmeyi amaçlıyorlar.
Toplum olarak kayıplarımızdan ders çıkarmak ve sevdiklerimiz için en iyi şekilde düşünmek zorundayız. Ece Gürel’i asla unutmayacağız; onun mimarisi, sanatı ve topluma kattıkları hepimizin zihninde ve yüreğinde yaşamaya devam edecek.