24 yaşındaki Elif, "Kafamın içinde patlamaya hazır bir bomba ile dolaşıyorum" diyerek hayatının ne kadar zorlaştığını kaydederken, aynı zamanda bu zor dönemde yaşadığı umut dolu anları da paylaşıyor. Diagnositk bir süreçte kendisine konan beyin tümörü nedeniyle hayatı bir anda değişen Elif, genç yaşına rağmen yaşadığı deneyimleri ve mücadeleci ruhunu Zoomang.com ile paylaştı. Hekimlerin tavsiyesiyle İleri Düzey Radyoterapi seanslarına devam eden Elif, hayata tutunmanın ve sevdikleriyle birlikte olmanın ne anlama geldiğini anlatıyor.
Elif, geride bıraktığımız yaz aylarında, sürekli baş ağrısı ve denge kaybı şikayetleri ile sağlık kuruluşlarına başvurmuştu. Yaşadığı sıkıntıların sadece stres kaynaklı olduğunu düşünen Elif, ilk başta bu durumu önemsemese de, şikayetleri giderek artınca bir nöroloji uzmanına görünmeye karar verdi. Yapılan detaylı testler ve görüntüleme yöntemleri neticesinde, doktorlar genç kadına beyin tümörü tanısını koydu. Elif, durumu öğrendiğinde bütün dünyası başına yıkılmış gibi hissetti. Ailesinin ve arkadaşlarının desteği sayesinde bu zor süreci atlatmaya kararlıydı. "Önce yok gibi hissettim sonra dayanma gücümü buldum," diyerek yaşadığıduygusal çalkantıyı ifade ediyor.
Tümör tanısı sonrası tedavi süreci en az hastalığın kendisi kadar zorlu geçti. Elif, haftada üç gün İleri Düzey Radyoterapi seanslarına giriyor ve bu süreçte sağlık durumu oldukça dalgalı bir seyir izliyor. "Bazen kendimi çok güçlü hissediyorum, bazen de hiçbir şey yapmak istemiyorum. Ama ailem her zaman yanımda, bu beni motive ediyor," diyor. Genç kadın, hastalığına rağmen yaşam hedeflerinden vazgeçmiyor. İş hayatına atılmak ve hayallerini gerçekleştirmek için azimle mücadele eden Elif, insana dair olan her şeyin aslında büyük bir hikaye olduğunu ve bunlarını yazmaya devam etmek istediğini ifade ediyor.
Elif’in hikayesi, yalnızca bir hastalığın üstesinden gelme mücadelesi değil, aynı zamanda hayata farklı bir pencereden bakmanın kıymetini bilmenin de bir örneği. Tüm bu süreçte yaşadığı deneyimler onu daha güçlü, daha azimli ve hayata bağlı bir birey haline getirdi. Elif, “Hastalıktan önce hayatın önemini yeterince kavrayamamıştım; şimdi her gün bir nimettir, bunu biliyorum” diyor.
Bu zor zamanlarda yalnız olmadığını hissetmek Elif için çok önemli. Aynı durumda olan birçok gençle iletişim kurarak onlara destek olmayı hedefliyor. “Geçmişte her şey yolundaydı, şimdi tüm bu zorlukların üstesinden birlikte gelmeliyiz,” şeklinde duygularını paylaşıyor. Tümörle mücadelesi ve çevresindeki destek, Elif'e yalnız olmadığını hissettiriyor ve bunun ona güç verdiğini belirtiyor.
Elif’in durumu, sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda hayatın sunduğu birçok güzelliği yeniden keşfetme yolculuğudur. Yaşamı dolu dolu yaşamanın, sevdiklerimizin kıymetini bilerek geçirdiğimiz anların ne kadar değerli olduğunu fark etmemizi sağlıyor. Genç kadın, “Hayat bir yolculuk ve bu yolculukta her anın tadını çıkarabilmek elimizde” diyor. Şu anda karşılaştığı zorluklara rağmen, umudunu asla kaybetmemek için elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Kafasının içinde taşıdığı 'patlamaya hazır bomba' aslında yalnızca bir hastalığın işareti değil, yaşamın belirsizlikleri ve dayanıklılığı simgeliyor. Elif’in hikayesi, genç nesillere de ilham verecek nitelikte. Hayat, her zaman önümüze yeni zorluklar çıkarabilir; ancak önemli olan, bu zorluklarla nasıl başa çıktığımızdır. Elif, tüm bu süreçte kendisini bulmayı ve yaşamın her anını değerlendirerek geçirmeyi öğrenmiş görünüyor. “Ama savaşı bırakmayacağım,” diyerek güçlü duruşunu sürdürüyor. Bu umut dolu hikaye, Elif’in hayatta kalma mücadelesi ve çevresinden aldığı destekle yoluna devam etme kararlılığını gözler önüne seriyor.
Elif'in hikayesini dinlemek, hastalıklarla mücadele eden herkes için bir motivasyon kaynağı olmayı sürdürüyor. Her ne kadar zorlu süreçlerden geçiyor olsa da, zorlukları aşarak bir umut hikayesi yazmaya devam ediyor. Gerçekten de hayatta en önemli şey, her zaman umut ve dayanışmadır. Genç kadın, "Yaşamak için çok sebep var" diyerek tüm gençlere cesaret veriyor.