Son günlerde Türkiye'nin deprem riskine dair tartışmalar ülke gündeminin merkezine oturdu. Özellikle Kahramanmaraş'ta yaşanan büyük depremin ardından, birçok bilim insanı ve uzman, ülkenin farklı bölgelerindeki sismik hareketliliği değerlendirmeye aldı. Bu bağlamda, deprem konusunda yaptığı tahminlerle dikkat çeken Frank Hoogerbeets, şimdi de İstanbul'u hedef alarak önemli bir uyarıda bulundu. Hoogerbeets, İstanbul'da beklenen depremin önceden tahmin edilebileceğini vurgularken, bu konudaki ayrıntılarını paylaştı.
Frank Hoogerbeets, özellikle deprem tahminleri konusunda uluslararası alanda tanınan bir uzmandır. Hollanda merkezli bir araştırmacı olan Hoogerbeets, son yıllarda Güneş ve Ay'ın konumunun yer kabuğundaki sismik hareketler üzerindeki etkilerini incelemektedir. Çalışmaları, bilim dünyasında tartışmalara yol açsa da, geçmişteki bazı tahminleri ile dikkat çekmiştir. Örneğin, 2023 yılının başlarında Kahramanmaraş depremini önceden bilmesi, onu Türkiye'de daha fazla tanınan bir isim haline getirmiştir. Bu doğrultuda, İstanbul için yaptığı son tahminler de büyük bir ilgiyle karşılandı.
Hoogerbeets'in İstanbul depremi tahmini, sismik aktivitenin yoğun olduğu dönemde geldi. Uzman, şehrin jeolojik yapısının, özellikle fay hatlarının potansiyel bir depreme ne kadar yatkın olduğunu vurguladı. İstanbul, yüzyıllardır sismik hareketlerin etkisi altında kalmış bir bölge olarak, tarih boyunca birçok büyük deprem yaşamıştır. Bu anlamda, Hoogerbeets'in tahminleri ciddi bir endişe yaratmakta. Kendisi, İstanbul'un olası bir büyük depreme karşı önlem alması gerektiğine inandığını ifade ederken, bu konuda kamuoyunu bilinçlendirmek adına çeşitli platformlarda görüşlerini dile getiriyor.
Hoogerbeets'in depremin tarihsel verilerini, çağımızda kullanılan modern teknolojiyle harmanlayarak yaptığı analizler, önemli ipuçları sunuyor. Uzman, deprem tahminleri yaparken, yalnızca geçmiş verilere dayanmadığını, aynı zamanda astronomik olayların da göz önünde bulundurulması gerektiğini savunuyor. Örneğin, Güneş ve Ay'ın konumları, yer kabuğundaki hareketleri etkileyebilir. Bu nedenle, çeşitli astronomik olaylar doğrultusunda, İstanbul'un ve çevresinin sismik aktivitelerinin daha yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
İlk başta bu tahminler, geleneksel deprem bilimciler tarafından eleştirilse de, zaman içinde Hoogerbeets'in bazı tahminlerinin doğruluğu, ona daha geniş bir takipçi kitlesi kazandırdı. İstanbul'da meydana gelebilecek büyük bir depremle ilgili olarak, uzmanlar genel bir hazırlık ve bilinçlenme çağrısı yapıyorlar. Hoogerbeets, bu konunun lüzumlu önlemler alındığı takdirde aşılabileceğine inanıyor. Depremin ne zaman olacağını bilmenin imkânsız olduğunu ancak depreme hazırlıklı olmanın mümkün olduğunu ifade ediyor.
Kahramanmaraş depremini örnek gösteren Hoogerbeets, bu tür büyük depremlerden önceki zaman dilimlerinde gerçekleşen küçük ölçekli sarsıntıların, aslında büyük depremin habercisi olabileceğini belirtiyor. İstanbul'da da benzer bir durumun yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunmayı sürdürüyor. Uzman, halka açık seminerler ve sosyal medya kampanyaları ile depreme hazırlık konusunda etkili stratejiler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. İstanbul'daki binaların, yapıların ve alt yapının depreme karşı dayanıklılığının arttırılması, Hoogerbeets'e göre, bu sürecin ayrılmaz bir parçası olmalıdır.
Sonuç olarak, Frank Hoogerbeets'in İstanbul depremine ilişkin yaptığı tahminler, özellikle son Kahramanmaraş depreminin ardından ciddiyetle değerlendirilmesi gereken bir konu haline geldi. hiçbir zaman kesin sonuçlar vermeyen sismik tahminler, hazırlık ve önceliklendirme açısından büyük önem taşıyor. İstanbul'un sismik risk faktörlerini göz önünde bulundurarak, hazırlık yapılması gerektiği net bir şekilde ortaya koyulmuş durumda. Deprem konusunda farkındalık yaratmak ve bu tür felaketlere karşı toplum olarak hazırlıklı olmak, günümüzde her zamankinden daha da önemli hale gelmiştir. Frank Hoogerbeets'in tahminleri, bu konuda farkındalığı artırmak ve önlemleri hayata geçirmek adına önemli bir adım olabilir.