2021 yılında Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım atarak İklim Kanunu'nu kabul etti. Bu kanun, ülkedeki iklim hedeflerini belirlemekle kalmıyor; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği sağlama noktasında kritik bir rol oynuyor. İklim Kanunu, global ısınmayı 1.5 derece ile sınırlamak ve karbon salınımını azaltmak adına Türkiye’nin atması gereken adımları net bir şekilde tanımlıyor. Peki, İklim Kanunu nedir? Bu yasada hangi maddeler yer alıyor ve dolayısıyla Türkiye’nin iklim politikalarını nasıl şekillendiriyor? İşte tüm merak edilenler.
İklim Kanunu, 2021 yılı itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele stratejilerini belirleyen bir yasadır. Bu kanun, uluslararası iklim anlaşmaları çerçevesinde Türkiye’nin taahhütlerini yerine getirmesi için bir çerçeve sunuyor. Türkiye, bu kanun ile birlikte 2053 yılına kadar karbon salınımını sıfıra indirme hedefini belirleyerek, iklim değişikliği ile mücadelede kararlılıkla ilerleyeceğini vurguluyor.
İklim Kanunu, yalnızca çevresel bir belge olmanın ötesinde, ekonomik istikrar ve enerji dönüşümü gibi alanlarda da önemli etkilere sahip. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi gibi maddeler, bu kanunun temel taşlarını oluşturuyor. Türkiye, bu kanun ile birlikte hem çevresel sürdürülebilirliği sağlamayı hem de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olmayı hedefliyor.
İklim Kanunu, farklı maddeler ve düzenlemeler içermektedir. Bu maddelerden bazıları şunlardır:
Bunların yanı sıra, İklim Kanunu, yerel yönetimlerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının iklim hedeflerine ulaşma noktasındaki rolünü de belirtiyor. Toplumun her kesiminden katkı bekleniyor, çünkü iklim değişikliği sadece devlet politikaları ile çözülmesi mümkün olmayan, kolektif bir sorundur. Ayrıca, bu kanun ile birlikte toplumsal farkındalık artırılmakta, çevresel sürdürülebilirlik konularında eğitim programları ve bilgilendirme kampanyaları düzenlenmeye başlanmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye İklim Kanunu, çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra, ekonomik ve sosyal istikrarı koruma hedeflerini de içermektedir. İklim değişikliği ile mücadelenin yalnızca hükümetlerin sorumluluğunda olmadığı, bireylerin ve toplumun her kesiminin bu süreçte rol alması gerektiği unutulmamalıdır. Türkiye'nin bu kanun ile nasıl bir dönüşüm sürecine gireceği ve sürdürülebilir bir gelecek için hangi adımları atacağı önümüzdeki yıllarda netlik kazanacaktır.