Kilis’in tarihi zenginlikleriyle dolu Oylum Höyük, yılın her döneminde arkeoloji tutkunlarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Sıcak havalar altında bile kazı çalışmalarının sürmesi, buranın tarihî ve kültürel önemi hakkında fikir veriyor. Oylum Höyük, bölgedeki ilk yerleşim alanlarından biri olmasının yanı sıra, tarihî kalıntılarıyla da dikkat çekiyor. Bu yıl, kazı ekibi, hem yerel hem de uluslararası arkeologlardan oluşuyor ve yılın en sıcak günlerine rağmen çalışmalara hız kesmeden devam ediyor.
Oylum Höyük, Hitit, Arami ve Roma dönemlerine ait önemli kalıntıları barındırıyor. Son yıllarda yapılan kazılarda, bu alanın tarih öncesi dönemde de bir yerleşim yeri olduğunu ortaya koyan bulgular keşfedildi. Bu bulgular arasında, çeşitli mimari yapı kalıntıları, pişmiş toprak eşyalar, ve günlük yaşamda kullanılan çeşitli aletler bulunuyor. Kazıların amacı, yalnızca mevcut yerleşim kalıntılarını gün yüzüne çıkarmak değil, aynı zamanda bu kalıntıların tarihi ve kültürel bağlamda değerini arttırmaktır. Uzmanlar, Oylum Höyük’ün, bölgedeki tarihî batı doğu ticaret yollarının anlaşılması açısından da önemli bir nokta olduğunu belirtiyorlar.
Kazı alanında çalışan ekip, yaz sıcaklarının getirdiği zorluklara rağmen, belirlenen hedefler doğrultusunda çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Ekip lideri Dr. Ali Yılmaz, bu yıl gerçekleştirilen kazıların oldukça verimli geçtiğini belirtiyor. “Sıcak hava, çalışmalarımızı zorluyor ama bu alanın sunduğu tarihî bulgular, tüm zorlukları katlanılabilir kılıyor,” diyor Yılmaz. Kazı sürecinde gerçekleştirilen çeşitli önlemler ile ekibin sağlığı ve güvenliği göz önünde bulunduruluyor. Çalışmalara katılan her biri alanında uzman arkeologlar, günün sıcak saatlerinde dinlenme araları veriyor ve sabah erken saatlerde ya da akşam saatlerinde çalışmayı tercih ediyor.
Kazı çalışmaları sırasında elde edilen bulgular, bölgenin tarihinde önemli bir yer tutuyor. Her yeni keşif, arkeologların hikayelerini yazan bir parça daha ekliyor. Yılmaz, “Her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Bugün bulunacak bir parçada, binlerce yıl öncesine ait bir yaşam tarzını yansıtabilir,” ifadesinde bulunuyor. Böylelikle, Oylum Höyük sadece tarihi bir alan değil, aynı zamanda zamanda bir yolculuğa çıkan bir açık hava müzesi niteliği taşıyor.
Oylum Höyük’te yapılan kazılar, yerel halkın da ilgisini çekiyor. Bölge sakinleri, kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkan bulguları görmek ve öğrenme fırsatını kaçırmak istemiyorlar. Bu da, hem yerel hem de uluslararası düzeyde bilinçlenmenin artmasına yol açıyor. Arkeoloji, yalnızca akademik bir bilim dalı olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinç oluşturmanın da aracı olarak işlev görüyor.
Sonuç olarak, Kilis’teki Oylum Höyük, sıcak havalara rağmen yürütülen kazı çalışmalarıyla tarihî değerini artırmaya devam ediyor. Bu süreç, gelecekte Oylum Höyük’ün daha iyi anlaşılmasını sağlayacak ve tarihî zenginliklerin gün yüzüne çıkmasını kolaylaştıracaktır. Uzmana göre, Oylum Höyük’teki kazılar, bölgenin tarihine ışık tutmakla kalmayacak, aynı zamanda arkeoloji camiasına da yeni bilgiler sunacaktır.