İstanbul’da meydana gelen trajik bir trafik kazası, çocuk yaşta hayatına son veren Muhammed Gürcan Koçak’ın ailesini derinden sarsmıştı. 10 yaşındaki Gürcan, 2023 yılının Temmuz ayında, park halindeyken bir sürücünün dikkatsizliği sonucu yaşamını yitirmişti. Kazanın ardından başlatılan soruşturma, kamuoyunun yakından takip ettiği bir dava sürecine dönüştü. Şimdi ise bu süreçte alınan son karar, hem aileyi hem de toplumu derinden etkiledi.
Öncelikle, kazanın ardından olayın soruşturulması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulmuştu. Sürücü hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçlamasıyla dava açıldı. Aile, bu çirkin kazadan sonra adaletin yerini bulmasını istemekteydi. Ancak mahkeme, sürücü hakkında tahliye kararı verdi. Bu durum, birçok kişi tarafından intihara teşvik eden bir karar olarak değerlendirildi. Ailece, o gün yaşananların göz önüne alındığında, yoğun bir öfke ve hayal kırıklığı içinde olduklarını ifade ettiler. Aile avukatları, müvekkillerinin yaşadığı kaybın ve acının büyüklüğünü dile getirerek bu kararın kabul edilemez olduğunu belirttiler.
Mahkemenin bu kararı, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Kamuoyunda, “Adalet nerede?” ve “Bu nasıl bir hukuk anlayışı?” gibi tepkiler yükselmeye başladı. Çocuklar için daha sıkı trafik önlemleri alınması gerektiğini savunan sokak aktivistleri, yetkililere baskı yapmaya başladılar. Bu çerçevede, hem geçiş önceliği hem de hız limitleri gibi konuların gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi. Trafik kazalarının önlenmesi için eğitim programlarının da artırılması gerektiği vurgulandı. Halka açık toplantılar ve imza kampanyaları düzenlenerek, ortak bir ses oluşturulması hedefleniyor.
Gürcan’ın ailesi, hukuk mücadelesine devam ederek, sürücünün ceza alması ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması yönünde ısrarcı olacaklarını belirttiler. Onların hedefi sadece adalet değil, aynı zamanda tüm çocukların güvenliğini sağlamak ve toplumu daha bilinçli hale getirmek. Bu trajik olaydan çıkarılacak derslerin, bir daha hiç kimsenin yaşanmaması için anlam taşımasını umut ediyorlar.
Özetle, Muhammed Gürcan Koçak’ın kaybı, sadece ailesi için değil, toplum için büyük bir kayıp olmuştur. Bu süreç, bir yandan adalet arayışını sürdürmeyi, diğer yandan çocukların güvenliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Ailece verdikleri bu mücadele, umarız ki yalnızca kendi acılarını değil, toplumun geleceğini de güvence altına alacak yol açıcı bir etkiye sahip olur.