2023 baharı, birçok bölge için tarımsal bir felaket olarak kayıtlara geçti. Yüzyılın don olayı, tarım ürünlerini yok ederken, sadece bir elma bağında yetişen meyve, yetiştirme mucizesi olarak kabul edildi. Ancak bu elma, çürük çıkınca çiftçilerin umudu bir kez daha sarsıldı. Bu olayın arka planında yatan sebepler ve önümüzdeki günlerde tarım sektöründe yaşanacak değişimlere dair detaylar haberimizin devamında.
2023 yılının bahar aylarında, özellikle Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaşanan olağanüstü soğuk hava koşulları, birçok tarım ürününü tehdit etti. Tarım uzmanlarına göre, bu durum sadece bir hava olayı değil, aynı zamanda iklim değişikliğinin bir sonucu. Bu don olayı, ağaçtaki çiçeklerin tomurcuğa dönüşmesini engelleyerek, çiftçilerin elinde kalan mahsul verimini neredeyse sıfırladı. Özellikle elma, kiraz ve şeftali bahçeleri büyük zarar gördü.
Yüzde 90’a varan verim kaybı yaşayan çiftçiler, bu durumun ekonomik etkilerinin yanı sıra, psikolojik etkilerinin de oldukça yıpratıcı olduğunu ifade ediyor. Birçok çiftçi, yıllarca emek verdikleri ağaçlardan bu yıl hiçbir hasat elde edememenin derin bir üzüntü yarattığını belirtmekte.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, bir elma bahçesinde tek bir elma yetiştirme başarısı Tarım Bakanlığı tarafından dikkat çekici olarak değerlendirildi. Fakat bu umut verici durum, elmanın çürük çıkmasıyla yerini hayal kırıklığına bıraktı. Çiftçiler, bu elmanın çürük olması sebebiyle hasatlarının neredeyse tamamının yok olduğunu düşünüyor. Bahçedeki kelepir, yetişme süreci boyunca mevsimsel zorluklarla başa çıkmaya çalışan çiftçilik emeğini gülünç hale getirdi.
Çiftçiler, bu don olayının yanı sıra hastalık ve zararlılarla da başa çıkmak zorunda olduklarını vurguluyor. Tarlalarda yaşanan bu tip belirsizliklerin, tüm tarım sektörü üzerinde ciddi etkiler yarattığı aşikâr. Uzmanlar, mevcut durumda çiftçilerin yeniden toparlanabilmesi için devlet desteklerinin artırılması gerektiği görüşünde. Ayrıca iklim değişikliğine bağlı tarımsal stratejilerin geliştirilmesi, çiftçinin geleceğini kurtarma yolunda atılacak en önemli adımlar arasında.
Sonuç olarak, 2023 baharında yaşanan bu yüzyılın don olayı ve sadece bir çürük elma, tarımın karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. İklim değişikliği, tarımsal üretimi tehdit ederken, çiftçilerin umutları da bir o kadar kırılgan hale geliyor. Tarım sektörü, gelecekte bu tür felaketlere karşı daha dayanıklı hale gelmeli ve teknoloji ile sürdürülebilirliği entegre ederek üretim kapasitesini artırmalıdır. Çiftçilerin bu süreçte yanında olmak, hem devletin hem de toplumun ortak sorumluluğudur.